Hakkımda

Fotoğrafım
Öylesine doğdu, Komik olmaya çalıştı Beceremedi. Ruhu vardı komik olan, onu kullanayım dedi Yine beceremedi. Sanat alemine girdi, tiyatro filan Onu becerdi ama bu sefere para kazanamadı. Tam böyle hayatın a.... !! diyerek küfür edecekken yazmaya başladı, şimdi becermekle uğraşıyor.

4 Nisan 2010 Pazar

Bir Okul Hikayesi Bölüm (2)


Selam sevgili okurlar

Babam yokken anılarıma devam edeyim ben.
“Örtmenim canım benim canım benim. seni ben pek çok.pek çok severim.”
Marşını ezberlemiştim artık.
tahtaya kalkmaya gerek bile duymuyordum. assolistler gibi yerimden okuyabiliyordum.
siyah önlükle müthiş bir karizmam olduğu kesindi. daha o zamanlar satanistlik olayları filan yokken, siyah önlük giyinmek ayrıcalıktı.

bazı sınıfta ki öğrenciler mavi önlüğe geçmişlerdi. Onlara azınlık gözü ile bakardık hatta. Ayrımcılık yapmaya o dönemlerde başlamıştık
Sen siyahsın zencisin. Sen mavisin beyazsın hesabı. O çük kadar aklımızla mantıksal ayrımcılığı bu kadar fikir edebilirdik. (Çok şey beklemeyin.)
Tabi bu çatışma 1 yıl sürmüştü. sonra bizde mavi önlüğe geçip beyaz adam oluvermiştik.
Eski Beşiktaşlı zenci futbolcular; fani madida, les ferdinand, ve febeli uche, artık yalnızlardı.

Sınıfta onur verici bi lakabım vardı > “Piç”
Annem babam olmadığından değil.Neyse ki yaşıyorlar.
O zaman haylazlık konusunda üstüme olmadığından “piç nerde” dediklerinde parmakla gösterilirdim. ( Yinede parmakla gösterilen orospu çocuu olmaktan iyidir değil mi ? )
bu yüzden hiç gocunmazdım.
Şımarık olmak ayrıdır.Haylaz olmak farklıdır. Ben haylaz olandım.
Şımarık olanlar, ayşe ile ip atlayanlar ve ali ile top oynayanlar olarak 2 tür gruba ayrılırlardı. bunlar boşa fotosentez tüketen aptal,salak,mal,öküz arkadaşlarımdan ibaretti.
Haylaz kişinin kafası nerde pislik var ona çalışır.
Bu yönümle ne kadar övünsem azdır aslında. neler yapardım anlatayım;
- 90 model fuji fotograf makinam ile 1ci sınıfta ki sınıf arkadaşlarımın resmini çeker, 5 krş tan satardım (erotik olanlarıda 10 krştan. alıcı çıkıyordu valla)

- Futbolcu kağıtları karşılığında erenin sevgilisini dudaktan öpmüştüm

- Erenin sevgilisine futbolcu kağıtları karşılığında öpmeme izin verdiğini söyledim
( ispiyoncu olmak güzeldir arada. O günden sonra emre bir daha sınıfa gelemedi. Ve ben erenin sevgilisini her gün öptüm )

- Misketlerimi okula getirirdim. yapmadığım ödevlerimi, sınıfta ki sözde zeki olan arkadaşlarıma yaptırır. karşılığında dombili misketlerden verirdim ( ama bazıları çakmaydı )

- beslenme çantamda ki köy peynirini, “italyan peyniri aslında bu” diye arkadaşlarıma anlatır. Uluslar arası karizma kazanırdım.

- defterime kadınların memelerini cizer, minik abaza arkadaşlarıma kadınların nasıl bi yaratık olduğunu anlatmaya çalışırdım. Gördüklerinde çoğu tiksiniyordu o zamanlar. Ama ben
hayranlıkla bakıyordum.

- örtmen imzasını taklit edebildiğimden. başarılı ödev diye imzalanmış defterleriyle, bi çok arkadaşımın akşam eve huzurla gitmesini sağlardım.

- kantin önünde, genelde hep arkalarda olurdum. kızlara yol verirdim. fordçuluğa ilk adımlarımdı.

- sahte vhs video kasetlerimi, orijinal diye okulda ki saflara satardım
( çok iyi para kırmıştım valla )

- her tenefüste ayşe ip atlarken götüne bakardım

- hademe amca tuvaleti temizler, ben hep içine sıçardım. tabi sonra hep peşimden kovalardı
(çok dövdü beni o.ç)

- örtmen ders yapmasın diye, tebeşirleri hep çöpe atardım. Ama nalet olasıca cebinde hep yedeğini taşırdı.

-sırf okuldan kaçmak için bilerek altıma işedim. hoca eve gönderdi
2ci kez bunu yaptığımda yemedi alçak kadın. Kaldım aldım öyle leş gibi

- kedi getirmiştim sınıfa. ama cidden getirmiştim. Adı tekirdi. Sınıfta hoca balık beslerdi. Ertesi gün okula geldiğimizde, artık beslenen balıklar yoktu. Ve hoca çığlık atarak seslendi

- ALPERRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR !!!
( n pim lan hayvan sever biriyim ben :s )

Alper aydoğmuş

Artık onun feysbok hesabı da var